Kanserden korunmak çok kolay değil. Ancak kanseri tetikleyen besinleri hayatınızdan çıkarabilirsiniz. ABD New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi Bütünleştirici Üroloji Merkezi ve de Baş Bilim Görevlisi Direktörü Dr. Geo Espinosa zararlı gıdalardan uzak durmanın kansere yakalanmayı önleme açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Espinosa, sofranızdan çıkarmanız gereken kötü gıdaları şöyle anlattı:
Kırmızı ve işlenmiş et: Her gün kırmızı et yemek ya da sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş etlerle beslenmek kanser riskini artırıyor.
Organik olmayan et: Doğal ortamda beslenmeyen kuzu, dana ve tavuk gibi hayvanların etleri, özellikle de antibiyotik kullanılıyorsa kanserin kapısını kolayca açıyor.
KONSERVE KUTUDAN SAKININ
Kalsiyum ve süt ürünleri: Kalsiyumun yaygın kaynağı süt ürünlerinin çok yüksek oranda tüketimiyle prostat kanseri arasında ilişki var.
Konserve domates: Aslında domates ve domates ürünleri kanser savaşçısı. Ancak teneke kutuların içine atılan reçine astar, kutuların Bisfenol A (BPA) ile kaplanması ve asidik yıkama tekniği risk yaratıyor.
Mikrodalgada mısır patlatma: Mısır patlatması lif için iyi bir kaynak ancak mikrodalgada patlatıyorsanız dikkat edin. Mısırların konulduğu torbanın içerdiği perfluorooctanoic asit (PFOA) kimyasalının etkisi ortaya çıkıyor.
Organik olmayan patates: Patates iyi yağsız, yüksek lifli gıda seçim ama büyütülürken toprağa sıkılan toprağa sıkılan ot, böcek ve mantar ilaçları zehire dönüşüyor.
TATLANDIRICI RİSKLİ
Patates kızartması ve cipsi: Doymuş yağ ve tuz yüklü olması önemli bir sebep. Nedeni patates cipsinin doymuş yağ ve tuz yüklü olması.
Yapay tatlandırıcılar: Diyet ve diyabetik gıdalarda kullanılan yapay tatlandırıcılar (aspartam, siklamat, neotam, sakarin...) riski artırıyor.
Çiftlik somonu: Çiftlik somonunun neyle beslendiği önemli. Eğer antibiyotik kullanılıyorsa ve rengini pembe yapmak için suni boya içeren soya veya balık unuyla besleniyorsa tehlikeli.
Şeker: Kanser hücreleri çalışmak için normal hücrelerden daha fazla şeker (glikoz) kullanıyor. Doğal şekere başvurun.
GELENEKSELDEN VAZGEÇMEYİN
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Yard. Doç. Dr. Yavuz Dizdar da suni ya da işlemden geçmiş ürünlerin kanser sebebi olduğunu söyledi. Dizdar şöyle konuştu: Şu bunu yapıyor, bu şuna neden oluyor şeklindeki görüşler muhtelif. Aslında bunlar tıbbın analiz yeteneğini kaybetmesine dayanıyor. Ama genetik oynama, doğa dışı büyütme ve doğal ürünün aşırı ısıtma gibi işlemden geçmesi insan vücuduna zararlı. Mesela patatesin kendisinde sorun yok, ama işlemden geçirilmiş, yani derin kızartılmış patateste sorun ortaya çıkıyor. Aynı şey işlenmiş et ürünleri için de geçerli. İşlem bir şekilde gıdayı kanser yapar hale dönüştürüyor. Beslenmede tek geçerli güvence var, o da gerçek ürünün geleneksel yöntemle üretilmesi ve pişirilmesi.
TRAVMA RİSKİNE DİKKAT
Amerika’daki son dönem araştırmaları ‘21 yaşın altındaki gençlere smear testi yaptırmayın’ diyor. Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ateş Karateke uyarıyı değerlendirdi: Çok sık smear testi yapılıyor ve geçici HPV enfeksiyonlarında bile tedaviye yöneliniyor bu da psikolojik travma yaratıyor ve üreme potansiyelini riske ediyor.
SMEAR ÖLÇÜM PERİYODLARI:
21 yaş altı: Tarama önerilmiyor.
21-29 yaş arası: 3 yılda bir smear takibi.
30-65 yaş arası: HPV testi birlikte 5 yılda bir smear testi.
65 yaş üstü: Son 20 yılda patoloji izlenmediyse ve son 10 yılda problem görülmediyse ve HPV testi sonucu temiz ise tarama kesilebilir.